15 Mayıs 2008 Perşembe

MARKALAR VE KARAKTERLERİ





Bugünlerde kendimizi çoğu markayı logolarının,sloganlarının yanında bir de karakterleriyle özdeşleşmiş halde bulur olduk. Artık firmalar kendi markalarını insanların beyninde yer etmesi için daha çok çaba sarfediyorlar. Rekabet ortamının inanılmaz boyutlarda olduğu günümüz koşullarında firmalar bu konuda da sonuna kadar haklı. Herkes farklılık,yenilik peşinde. Logo ve slogan bir markanın olmazsa olmazları bunu kabul ediyorum ama karakterlere bu kadar iyimser yaklaşmamaktayım. Bir kaç markanın karakterlerinden yola çıkacak olursak ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız arkadaşlar. Arçelik'in Çelik'i olsun Mc Donalds'ın bankın üzerinde oturan ya da ayakta durup restauranta girmeden önce sizi sempatik bi şekilde karşılayan amcası olsun bunlar çok güzel hatta tabiri caizse markaya "cuk" diye oturan ve markayla özdeşleşmiş olan karakterler. Bu konuda hepimizin hemfikir olduğunu düşünmekteyim. Çünkü o karakterler artık markayla özdeşleşmiş bir konumdalar. Arçelik'in Çelik'ini görünce hiçbirimizin aklına Japonlar'ın yaptığı bi robot gelmiyordur sanırım. En azından Türkiye'deki herkes onun Japonlar'ın icad ettiği bir robot değil Arçelik'i temsil eden bir karakter konusunda hemfikir olduğunu düşünüyorum hatta küçük yaştaki çocukların bile. Bu düşüncem Mc Donalds'ın sempatik palyaçosu için de geçerli. Mc Donalds'tan en azından bir kere yemek yemiş olan bir insanın kolayca hafızasına kazınabilecek kadar dikkat çekici olan bir karakter bulmuşlar adamları tebrik etmek lazım. Arçelik'in Çelik'inde olduğu gibi bu karakterin de gayet başarılı olduğunu artık Mc Donalds ile özdeşleşmiş olduğu kanısındayım. Karakter meselesinin diğer yönü var tabi ki de. Bunlar başarılı örneklerdi başarısız olanlar da var maalesef. Bunlara örnek verecek olursak ; Kale kilit 'in değişik tipli çöp adamı ve Golf dondurmalarının kremadan ya da vanilyalı dondurmadan yapılmış olduğunu düşündüğüm karakteri. Ben bu karakterleri televizyon reklamlarında ilk gördüğümde aklıma ilk gelen soru "Ne gerek vardı ki şimdi böyle bir şeye ? " oldu. Gerçekten de çok gereksiz ve amacına ulaşamayan örnekler oldu sanırım bu karakterler. Kale Kilit'in karakteri hiç uymamış bence çünkü o karakterin görünüşü zayıf yani markanın adı Kale Kilit ama karakteri çöp adam gibi. İnsanda güven eksikliği yaratıyor ilk bakışta sonra da gülme hissi. Kale Kilit'in de bu tezat durumu farkettiğini düşünüyorum.Çünkü uzun zamandır reklamını göremedim televizyonda. Golf'ün kullandığı karakter ise tek kelimeyle itici. Gerek görünüşüyle olsun gerekse o ses tonu insanı dondurmadan soğutuyor. Zaten ilk izleyişimde sonuna kadar izlemiştim bi daha da görür görmez kanalı değiştiriyordum. Kış mevsimi olmadığı için pek gözükmüyordu ekranlarda ama bahar aylarının hatta yaza girmek üzere olduğumuz şu günlerde sanırım yeniden Golf'ün o itici karakteriyle yüzleşmemiz kaçınılmaz olacak. Ben Ülker gibi harika reklamlar yapan ve ürünlerini süper pazarlayan bir markanın bu hatasını düzelteceğine de bütün kalbimle inanıyorum. Kısacası ben logonun , sloganın bir marka için olmazsa olmaz şeyler olduğunu düşünürken aynı şeyin karakter için geçerli olduğunu düşünmüyorum. Eğer gerekliyse yapılmalı aksi taktirde bu durum marka için fiyaskoyla da sonuçlanabilir.

2 yorum:

Melike Demirbağ Kaplan dedi ki...

Gerekliyse bir, illa yapılacaksa da ciddi bir pazar araştırması lazım. Patron çekirgeleri seviyor diye, çekirgeden maskot olmaz yani.

loan lending plc dedi ki...

i Sayin Igein, Aiicco sigorta kredi kredi sirketi temsilcisi, is için kisisel bir kredi ihtiyacim var ki? Bu e-posta bize ilgileniyorsaniz eger biz,% 3 faiz oraniyla kredi vermek: Eger kredi transferi belge derhal ok ile devam etmek ( igein_h_yizevbekhai@admin.in.th )